10 Aralık 2012 Pazartesi

Jaka Lakovic Mevzuu


Galatasaray Basketbol Tarihinin ‘devrim’ olarak nitelendirdiğimiz 2010 yılındaki çıkışının  ardından hedefler büyüyor. Bana göre çok yanlış iki hamle, taraftarın büyük çoğunluğunun ise ‘Kariyerli 2 oyuncu’ olarak görüp sevindiği hamle geliyor: Jaka Lakovic&Darius Songaila.

Sonları mutlu bitmedi, Songaila’nın bize ne kadar acı çektirerek gittiğini biliyoruz, Efes ile oynadığımız ilk Euroleague maçında onun yerine Savovic oynasaydı Euroleague’de çeyrek final görebilir miydik, orası hep soru işareti kalacak. Beşiktaş yarı-final serisini bir kenara bırakırsak bu 2 senelik dönemde takıma en çok kızdığım ve en üzüldüğüm maçtır. Savanovic’in ilk çeyrekte hepsi dipten 4 üçlüğünü hala sindiremiyorum mesela.



Neyse, konumuzun asıl kahramanı Jaka Lakovic. Patlama yapmasını, bu sefer oldu dediğimiz anların gelmesini bekledik ama bunu yapma nedenimiz tamamen taraftar içgüdüsü. Dışarıdan bakan bir göz bunun gerçekleşmeyeceğini biliyordu. Kariyerinde yapmadığı kadar iyi savunma yapsa da, takımın dümeni için seçilen Lakovic, bunu KRKA yıllarından beri hiç gerçekleştiremedi, Barcelona’da 3. garda düşmesi artık baş takımların onu istemediğinin net göstergesi.

Rusya’dan teklifler vardı kabul etmedi, Siena istedi onu da reddetti. Bilmediğimiz takımlarda vardır en nihayetinde. Bunu yaparken kulübün ve taraftarın gözünde ‘Jaka Lakovic’ etiketini yerle bir edip rezil oldu. Twitter’dan‘Trouble’ bu durumu çok güzel özetlemişti: ‘Onun kendini bu duruma düşürme hakkı yok’ diye. Lakovic istenmiyor, önüne gelen teklifleri beğenmiyor ve kendini olduğu pozisyondan kurtarmak için hiçbir şey yapmıyor. Elbette Ergin Ataman tarafı da var durumun.

Ataman’ın onlarca kez ‘Onu takımımda düşünmüyorum’ dediği yerde kadroya alması, en kritik yerde soğuk bir oyuncuyu oyuna sokması ve sonrasında basket-faul ve maçın dönmesi. Bu yazıyı yazmamın ana sebebi bu durum. Hocanın bu açıklamalarından sonra özgüvenini yitirmiş Lakovic’i kadroya alması başlı başına skandal. Sopot maçından sonra ‘İçimden geldi, oynattım’ demeçleri de bir o kadar talihsiz.

Ama Arca’nın da değindiği gibi, yaptığı hata oyunun içinde olabilecek hatalar kısmına sokulmaması gerek, 16 yaşında olsa neyse… Herhangi bir baskı yokken, ikili sıkıştırma gelmemişken topu yarı sahaya getirememek ‘bitmişlikle’ açıklanabilir. Lakovic oynama isteğini kaybetmiş, ne yapacağını bilmez bir halde dolanıyor geçen sezonun sonundan beri. Bu yüzden ‘Efes göndereceği Batista’dan nasıl yararlanıyor, biz de Lakovic’i kadroya alalım’ diyenlere kadroya alınmaması gerektiğini, yarardan çok zarar getireceğini o dönemde söylemiştim. Karşıyaka maçındaki hatasından sonra oyun olarak olduğu kadar psikolojik olarak da tamamen sıfırlanan bir adamın antrenmanlara dahi alınmamasını, sezon boyunca sahaya çıkarılmamasını istiyorum. Bu durumu düzeltmenin tek yolu kendisine kulüp bulmak, gerekirse tazminatını ödeyip göndermek.

Yolu açık olsun.

2 yorum:

paezb dedi ki...

semih öncelikle mekan hayırlı olsun. umarım işler istediğin gibi güzel gider.

Unknown dedi ki...

eyvallah başkanım.. konuk yazar olmaya utandım -şimdilik- karalayabileceğim yer açayım dedim.. :)