Dün gece bittiği söylenen Markoishvili'nin Galatasaray'a
katacaklarını Mete Budak yazdı, ellerine sağlık. Lafı dolandırmadan sizi yazıyla
başbaşa bırakıyorum.
'Galatasaray Medical Park, David Hawkins'in yarattığı
sıkıntıdan sonra mecburen bir 3 numara arayışına girdi ve bilindiği üzere
kısıtlı bir zaman diliminde takıma maksimum katkı yapacak olan ismi aradık.
Adaylar arasında en süslüsü Blake Schilb gibi gözükse de çok yüksek ihtimalle
-bunu yazdığımızda hala bir resmi açıklama yoktu- Gürcü basketbolcu Manuchar
Markoishvili sezonun geri kalanında parçalıyı giyecek. Kendisini Gürcü Milli
Takımı ile ve Cantu'da çok yakından takip etme şansı bulduk, bu yüzden daha net
konuşabiliriz. Lafı uzatmadan oyuncunun özelliklerini ve takıma
katabileceklerini özetlemeye çalışalım.
En başta, Marko'nun
yerini alacağı oyuncu Hawkins olunca beklentiler de kendiliğinden yükseliyor
ancak şunu söyleyelim, Markoishvili ve Hawkins farklı oyuncular. Marko görkemli
bir oyuna sahip değil, istatistikleri de zaten bunu söylemiyor bize ama kendisi
tam anlamıyla bir 3 numara oyuncusu. Topun kıymetini bilen, gerektiğinde
sorumluluk almaktan kaçmayan, sahada daha çok kafasını çalıştıran bir oyuncu.
Arroyo'nun takıma katılmasından sonra gözle görülür bir p&r oynama becerisi
kazandı takım ve böylece topu hareketli aldığında bir şeyleri verimli
üretebilen Milan Macvan ve Furkan Aldemir hücumda efektif hale geldi.
Markoishvili'nin verecekleri de aslında tam burada. Kendisi p&r hücumunun
ball handler (topu süren) kısmında üst düzey bir oyuncu, yani, perdeden sonra
çembere gidebilen ya da devrilen oyuncuyu bulabilen ve hatta direkt şuta
gidebilen bir oyuncu. Bu nedenle zaten p&r konusunda istekli olan takıma
Manuchar'ın katılmasıyla ön alanda topun daha fazla dolaşacağını söyleyebilir
ve eldeki Cenk-Marko gibi şutörleri, Gordon gibi güçlü bir penetreciyi de
yüksek verimle kullanabiliriz. Bunun yanında Macvan'ı tepeden kullanma, N'Dong
gibi kurt bir p&r oyuncusunu devrilirken bulma gibi güzel hayalleri
gerçekleştirebiliriz. Hatta kişisel bir fikir olarak; zaman zaman üç sayı
yayının 2-3 metre gerisinde, yani çok yüksekte Arroyo'ya bir perde
getirebiliriz çünkü Arroyo karar verme konusunda sayılı oyunculardan biri,
stop-jump shot konusunda sayılı oyunculardan biri ve yeni "topun hareket ettiği"
Galatasaray'da yüksekte gelecek bir perde rakip takımın tüm dengesini
bozabilir, kolay sayıya gidebiliriz.
Gordon-Cenk-Hawkins
ön alanıyla hücumda yaşadığımız "size'lı ama hareketsiz (topun ve
oyuncuların hareketi), bire bire fazlaca kalan ve zor şutlar kullanan"
takımdan "hareketli ve topun dolaştığı, tek hücumda en az 2 p&r'ın
kullanıldığı ve hücum alanını genişleten" bir takıma evriliriz Manuchar'ın
katılımıyla. Kendisi muhtemelen Hawkins'in yaptığı istatistikleri yapmayacak
ama takıma hücum ve savunma temelinde farklı özellikler katacak, özellikle
hücumda daha karakterli ve derli toplu bir organizasyon getirecek. Ayrıca geçen
sezon Beşiktaş ve bu sezon Galatasaray'ın temelini oluşturan ve zaman zaman
kilitlenen Arroyo-Hawkins ön alan ikilisinin değişimi de oldu böylece. Ergin
Ataman Markoishvili'nin gelişiyle daha farklı bir basketbol oynamamız
gerektiğinin bilincinde ve buna göre çalışacaktır da. Manuchar Markoishvili
Galatasaray formasıyla izleyeceğimiz büyük yıldızlardan biri değil belki ama
takımı sisteme oturtabilecek düzeyde bir oyuncu olduğunun garantisi
verilebilir. Repertuarını ve basketbol aklını 26 yaşında geldiği Galatasaray
için daha da iyi göstermesi dileğiyle.'