Yüzde yüz Kazan hak etti maçın, geridelerken de o hissi
vermeleri bizim için en üzücü nokta sanırım. Es kaza galibiyet alıp fikstür avantajını
kullanacakken, şimdi her şey aleyhimize döndü. Fenerbahçe’nin Siena sınavı gibi
bir sınavdı; olmadı, kullanamadık. Galibiyet halinde bile fikrim değişmezdi,
bol maddeli ve sıkıcı bir yazı geliyor. Önce sabah dediklerimiz:
“Akşam Kazan maçında 4 numaralarını ne kadar durdurabilirsek
maç o kadar bize kayar. Onların en güçlü bölgesi (Kaimakoglu&Wilkinson),
bizim ise kağıt üzerinde en savunmasız bölgemiz (Macvan'ın maske ile
verebilecekleri).
Kazan VTB'de maç başına (Khimki'den 85'i çıkardım) 60
yerken, Eurocup'ta Gora'dan yedikleri 91 dışında 70'in altında yiyiyor. Bizim
maçı kazanmak için en azından 75-78 sayı barajına çıkmamız lazım, hücumda
üretkenlik şart, bu yüzden Arroyo'nun en az 25 dk alacak.
Kazan bu sezon oynadığı 22 maçın sadece 4'ünde 75 sayının
üstünde sayı yemiş ve bunların hepsini kaybetmiş. Onlarda sezonun girişinde
hücum kısmında çok üretken değillerdi ama Eidson'un devreye girişi,
Kaimakoglu'nun beklenenden iyi performansı ile orayı biraz daha toparladılar.
Jamont'un 2'den fazla süre alacağını varsayarak Lyday üzerinde kuracağı baskı
önemli, kısalardan ekstra katkı alırlarsa maç zora girebilir.
Vougioukas bu aralar iyice ritme girmiş durumda, Ndong'dan
Maric'e yaptığı savunma performansını bekleyeceğiz ama Vougioukas'un artısı
alçak post oyununda Avrupa'nın sayılı uzunlarından olması. Birebir savunma
yetmez, double-team şart.”
Bugünkü maçta olanlar?
- İlk 10 dakika, 20 sayı/0 asist. Jamont-David Hawkins-Cenk
kısa rotasyonuyla başlıyoruz maça. Size avantajını kullanmak tamam, ama buna
bağlı bir oyun yok elimizde. Allah’tan Jamont diğer maçlara nazaran daha
agresifti de biraz kotarabildik.
-2. çeyrek sahada Hawkins’in bırakıp Arroyo-Ender rotasyonuna
dönüş. Bu hamleyi yine hiç anlayamadım. Daha çok birbirlerini yedeklemeleri
gerekiyorken, beraber oynadılar. Kazan ilk yarıyı hem şut performansı, hem de
birebirlere dayalı hücumuyla iyi geçirmediği için hep bir adım önde olduk. Belki
farkı daha yukarıya da çekebilirdik ama Wilkinson’un Furkan’a karşı miss-match’ını
iyi değerlendirdiler, sadece 2. çeyrekte 9 sayı buldu Wilkinson.
-Jamont Gordon’un fena başlamadığı dönemde onun rotasyonunu
kötü yaptık. 13 dk oyunda tutup son 7 dakika kenara aldık. Daha ekonomik bir
vaziyette kullanmamız şarttı ama hocam maalesef rotasyon konusunda bu aralar dengeleri
tutturamıyor.
-Efes maçı için paez 31 sayı pick and roll bulduk demiş. O
günden bu yana, aradaki Trefl Sopot ve Kuban maçını çıkarırsak, müthiş bir ivme
kaybı yaşıyoruz. Karşıyaka deplasmanından sonra iyice göze batmaya başlayan
sorun: Pick and Roll’ler. Hücumda üretememe sorunu, durağanlık, topun 24 saniye
sonunda elde patlaması sorunları giderilemedi, ne kadar çalışılıyor onu da
bilmiyorum. Çünkü hücumlara dair en ufak bir parıltı göremiyoruz. Tabiri caize ‘Kaos
basketbolu’ oynuyoruz.
-Bu dediğimi maçtan bir örnekle açayım. Maç boyunca Galatasaray’a
13 faul yapıldı. Yapılan oyuncular Jamont Gordon ve David Hawkins. Evet başka
oyuncu yok, sadece Jamont ve Hawkins’e faul yapılmış. Sadece bu örnek bile
hücumun ne kadar kötü olduğunu açıklamak için yeterli bir denklem.
-Madem birebir oynanacak, Ndong’a çizilen alçak post
oyuncuları kısa oyunculara da çizilsin diyorum. Arada Hawkins yüzü dönük alıp post
up’a kayıyor o kadar. Halbuki Jamont rakip 1 numaraların çoğundan iri, orda ona
bir set hazırlansa çok verim alırız.
-Bonsu muhabbeti çıkmış. Bonsu alınacaksa Ndong değişimi ile
alınır, verimli de olur ama uzun rotasyonunda sıkıntımız o değil. 4 numaradan dış
şut katkısı alamıyoruz, bize o değilde Erceg vari bir adam lazım. Çünkü
gerektiğinde Dudley’de 5’e çekilebilecek bir oyuncu, bugün de maç sonunu 4
kısa+Dudley ile bitirdik.
-Kuban maçında Yağızer Uluğ, Tolga Başer, Yakup Sekizkök ile
koç Ergin Ataman’ın arasındaki iletişimin ne kadar sağlıklı olduğuna dair epey
yazıp çizildi. O maçtan sonra sanki biraz iletişim kopukluğu var gibi
gözüküyor, acilen staff’ında kendini toplaması lazım.
-Furkan Aldemir günden güne eriyor. İlk çıktığında da çok
büyük potansiyel olarak lanse edildi, ama bu potansiyeli hücum tarafında
değildi. Ergin Hoca’nın onu da doğru kullanamadığı açık ama Furkan’da kendine
biraz bakmalı, güçlenmeli. Teması aldığı anda 100 kilo adam yana uçacaksa
işimiz var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder